Karakter Kurguları - Morimitsu Matsushita

Kurgu 1
Savaşın o etkili izleri hiçbir zaman ruhtan ve bedenden silinmeyecekti... Kendisi Morimitsu ailesinin 3. küçük oğluydu. Klan çok büyük ve soyluydu. Aslında klanın kan bağı ile geçen bir özelliği olsa bile şans Matsu'ya gülmemiş bu o yetenekten mahrum kalmıştı. Ama hernekadar aile içinde inanılmaz bir çekişme olsada ailesi kendi içinde inanılmaz bir dayanışma ve dostluk vardı. Onların rekabeti dostlukta geren acı-tatlı bir çekişmeydi. Matsu ise akademiye gittiği zaman bu çekişmenin içine düşmüştü. Kendisi ailesinin gözüne girmek için çok çalışıyordu. Ama hangi amaç, hangi uğurda çalıştığını bir bilseydi. O masumane çalışmalarının ailesi için olduğu doğruydu ama eğitiminin canlar almak için olduğunu bilseydi... Herzaman söylüyordu böyle bir hayat yaşamaktansa, böyle şimdiden ruhunu yaşlandırmış bir hayat yaşamaktansa bir çiftçi olmayı herzaman yeğliyordu...

Şans gene onun yüzüne gülmemişti. Akademiyi bitirip yılın en iyisi seçildiği zaman ile Rokubi, yani 6 kuyruklu şeytanın konoha tarafından yakalanması bir olmuştu. O zamanlar bile kiri ile aralarında ufak çapta bir gerginlik vardı. Hokagelerin ileri görüşlülüğü ama ahmaklığı ile savaş çıkacağı zaten anlaşılmıştı. Genede o zamandan hiçbir barış imzalanmadığı için gerçekten ahmaklardı... Gözler geninlerin arasında onun üstündeydi. Ailesinden neredeyse silah zoruyla izin alındıktan sonra kendisi dahi bu işi bilmeden anbular tarafından bayıltıldı. Üzerinde günlerce çalışılarak başarıyla Rokubiyi onun küçük bedenine yerleştirmişlerdi. Bu gayet sessizce yürütülmüş, üst düzey ninjalar hariç kimse duymamıştı. Halk bunu duymasa bile ozamanlar yeni kurulmakta olan akatsuki bu bilgileri tek tek not etmişti bile... Haftalarca ateşler içinde kaldıktan sonra ise bedeni rokubiye alışmıştı...

Artık eskisiden farklıydı. Yani ozamanlar bile tüm olaylara görüşü değişmişti. Gene ailesine ve dostlarına karşı olan sevgisi, saygısı, ölüme karşı olan nefreti değişmemişti. Sadece vatanı ile ilgili sorunları düşünmeye başlamıştı. Zaten yaşı itibariylede bu tür soruları kendisine sorucaktı ama rokubi onu değiştirmişti. Daha onun gücünü ufacık bile bastırmadan önce onun rüyalarına girip kabusları oluyordu. Kendisi bir bijuu olsada kontrol edilebilirdi. Kendisi bir bijuu olsada ölümüne nefret dolu değildi. En azından onun duyguları bijuusunuda etkiliyordu belki. Ama bir şeytandı nede olsa. Vücuduna onun mühürlenmesi kendisinde büyük bir iz bırakmıştı. İşte bu olayda sonra Konoha ile ilgili düşünceleri değişmeye başlamıştı...

Gene bir başka saçmalıktır ki mühürlerde olan müthiş hızı ve silah kullanmadaki üstün becerisi onun daha bir jinchuriki olduğunu duymamış feodal lordların gözdesi yapmıştı. Kendisine göre olmayan bile bir ton görev alıyordu. Kendisi almasa, grup alsa bile kendisine verildiğini oda anlıyordu. Grubuda çok güçlüydü. Çok güzel ve epey güçlü olan, katon elementini ustalıkla kullanabilen bir kız birde uchiha adlı soylu bir klanın üyesi bir erkek arkadaşı vardı. Senseileri ise o dönemde ki en iyi ustalardan biriydi. Kendisi gibi suiton elementini ve raiton elementini kullanabiliyordu. Öğrendiği çoğu jutsuyu ondan öğrenmişti. Kendisini çok sevip sayıyordu. Ama kendisi çok disiplinli, olabildiğince katı ve duygualrını belli etmeyen bir adamdı. İşte en güzel anılarını takımıyla geçiriyordu

Chuunin Sınavı! İnsafsız ve bencil bir yöntemdi. Ninjaları 3 farklı katagoride sınava sokuyorlardı. Zihinsel baskıda çok ileri gidilen bir yazılı sistem, doğada tehlikelerin içine tek başına diğer gruplarla savaşma ve liderlik becerisi sistemi ve en son çok tehlikeli olan bire bir savaş... Senseisi önce adlarını yazdırmış daha sonra kendilerine bildirmişti. Daha genin olalı 1 sene olmuştu... Chuunin sınavına ilk gün gitmişlerdi. Her köyden ninjalar vardı. Kimi yıllardır bunu deniyordu kimiyse ilk denemesiydi. Ama hepsi usta ve birsürü deişik gücü vardı... İlk sınavda birçok psikolojik baskı altında birçok zorlukla geçmeyi başardılar. İkinci bölümde ise grubundan kız olan arkadaşı orta yaralı bir biçimde de olsa geçtiler. Üçüncü ve en korkunç olanı ise bire bir savaştı. Tekr teker savaşıyorlardı. Önce kız sonrada erkek arkadaşı elendi. Ama elenmeleri onların chuunin olup olamayacaklarını belirlemiyordu. Belkide olacaklardı... Kendisine toprak elementli bir adam gelmişti. Çok iyi düzeyde toprak elementini kullanıyordu. Kendisi ise daha element jutsusu yapmadığından kendini iyi gizledi. Gerçekten sadece savunma yaparak bile aşırı derece yorulmuştu. Ama sonra anda önce yere bir su jutsusu ardıdan su alan alana bir elektrik jutsusu yapınca zaten adamın bulunduğu ıslak zemin elektriklendi ve adamın daton kullanmasıda buna tuz biber oldu. Kazandı...

Yıllar boyu chuunin olarak kiriye karşı görevlere çıktı. Ve enson en kanlı döneme girdiler. Bu sırada ise jounin ünvanı aldı ve kendisine öğrencileri verildi. Çok yetenekli 3 öğrencisi vardı. Bu 3 öğrencisinide kendi takım üyelerine benzetiyorlardı. Onlarla eğitimlerini kısa sürede verdikten sonra savaşa katıldılar. Bu savaşta gözlerinin önüde tüm takım üyeleri katledilmişti. İşte konohaya görüşünü tamamen değiştiren olay. Kendi grubunun yaşamına karşı takımının yaşamıydı. Bu savaşta onlar öldürülmüştü. Büyük bir acıydı. Sadece buda değil çok seçkin ve tanıdığı çoğu ninja öldürülmüştü. Birçok takım kurtarıp birçok kiri canı almışlardı. Ve daha sonra ateşkes... Şimdi ise ateşkes yıllarındayız. İçimdeki rokubiye karşı akatsuki haraketleri değişti. Yakın zamnda konohaya beni almak için gelecekler. Ama içimdeki güç ve potansiyelim her geçen gün değişiyor. Grubumdaki üyeleri çok iyi eğitiyorum. Bu sorununda üstesinden geleceğim. Ve yakında konohanın bu başı boş, astığı astık kestiği kestik kagelerine gerekli dersi verecekti !