Florian Liechtenstein

Ad: Florian Liechtenstein
Cinsiyet: Kadın
Yaş: 19
Boy: 1.74
Kilo:56
Sınıf: Anbu
Eş/Sevgili: Yok ve olmayacak.Erkekler benim sadece silah arkadaşım olabilir.
Köy:Konohagakure
KARAKTER ÖZELLİKLERİ

Fiziksel Özellikler:
Pembemsi ancak turuncuyuda anımsatan,bir tarafı düz diğer tarafı kıvırcık olan saçlarım vardır.Genellikle saçlarımla ilgi çeksemde aslında gözlerimin bu konuda daha başarılı olduğunu düşünüyorum.Deniz mavisi ve insanı içine hapsedebilecek derecede hoş gözlerim vardır.Boyumun uzunluğu benim daha iyi dövüşmemi ve koşmamı sağlıyor.Ten rengim açık beyazdır.Kilom yaşıma ve boyuma göre biraz azdır ancak bu görüntümü etkilemez.Tam bir sporcu vücudum vardır.Bacaklarım çok güçlüdür.Benim en iyi ve en kötü yanım vücudumdaki hiçbir etkiyi hissetmemedir.Kolum kopsa bile bunu hissedemem

Kişisel Özellikler:
Erkek gibi birisidir.Erkekler onun sadece silah arkadaşı olabilecek düzeydedir.Bir erkek için silah arkadaşlığından başka birşey düşünemez.Bazen kendisinin erkek olmasının daha iyi olacağını düşünür.O sessiz ve cool birisidir.Asla yüzü gülmez.Mutsuz gibi görünsede yanlızlık ona iyi gelmektedir.İnsanların olduğu ortamları pek sevmez.Neredeyse 6-7 yıldan beri Anbu'da olduğu için duygularını yitirmiş gibidir.Konuşması bile düz ve duygusuzdur.Çok nadir olarak gülmeye çalışır.Ancak gülümsemesi acıdan ölmek üzere olan korkunç bir palyaçonun gülümsemesi kadar korkunçtur.Kimse için iyi veya kötü yargılaması yapmaz.Ancak ilk defa gördüğü birine içinden sıfatlandırmalar yapar.Mesela ilk defa gördüğü güzel bir kıza "Kesinlikle erkeklere asılıyor.Ailesinin şımartılmış 12 yaşındaki küçük kızı ve aslında takım arkadaşlarının yardımıyla genin olabildi" gibi fikirler yürütebilir.Aslında gerçekçi düşündüğü için söylediklerinin çoğusu doğru çıkar.Savaşırken amacı için herşeyi yapar."Makyavelizm" taraftarı birisidir."Amaca giden yolda herşey mübahtır." düşüncesini güden birisidir.Bu yüzden şu ana kadar gittiği görevlerde çoğu arkadaşı ölmüş ancak o hiçbirine yardım etmeden görevini bitirmiş ve Konoha'ya başarıyla dönmüştür.Görevini tamamlamak için katliam çıkarmak,gerekirse ülkeleri yok etmek,adının kötü anılması bile onun için birşey değiştirmez.Önemli olan kendi halkının huzurudur.Kolunu kaybedecek olsa,hatta canını kaybedecek olsa bile bunu bile bile o savaşa girer ve ölüsüyle bile o savaşı yenmeye bakar.O aslında fedakar birisidir.Daha önce birçok savaşta yarı ölü halde savaştığı görülmüştür.Bu yüzden karnında büyük bir yara izi vardır.Çünkü düşman Anbulardan biri ona kılıcı saplayarak yukarıya kadar çekmiştir.Ancak o o halde bile onu öldürmüş ve o ölü halde o savaşta savaşmaya devam etmiştir.Ertesi gün kan kaybından ölmek üzere medical-ninjalar tarafından bulunmuştur.Çoğu düşman onun yapabileceklerinden korkar çünkü karşıdan kılıç darbesi alarak onu yenecek olsa bile o kılıcın üstüne giderek adamın kafasını kesebielcek kadar deli birisidir.Gözü döndüğünde kimseyi tanımaz.Daha önce birçok köyde katliam çıkarmış ve bu yüzden çoğu köyde adı kötü ve lanetlerle anılmaktadır.Birkaç kere kendini öldürmeye kalkmış ancak ne kadar güçlü bir silah olduğunu düşününce bundan vazgeçerek köye yardım etmeye devam etmiştir.Gördüğü manzaralar,kanlar içerisindeki evler ve yokolmuş aileler gece yattığında bile onun gözünün önüne gelmektedir.En korktuğu şeylerden birisi öldürdüğü kişilerin ailelerinin gözlerine bakmaktır.


Temsili Resim:

Spoiler:

AİLESİ ve YAŞAMI


Öz Geçmişi:
Yıl bilinmiyor...Hava karanlık ve ürkütücü derecede soğuk.Koskoca ormanın ortasında dumanı tüten ufak bir kulube ve içinde en fazla 25'inde gösteren genç bir kadın.Ateşin başında yemek yapmak için kendini zorluyor ancak karnı burnunda.En fazla ama en fazla doğuma bir haftası kalmış gibi.Yemekleri mutlulukla masaya yerleştikten sonra aniden fenalaşıyor ve kendini yatağa zorla götürüyor.Şimdi doğuracak olduğunu bilse bile kocasını beklemek istiyor.Kocası orada değil gibi.Kadın çok zorlanarak tek başına,hiçbir yardımı olmadan çocuğu doğuruyor.Çocuk yatakta kanlar içerisinde ve anne çoktan ölmüş.Dışarıda kar boyu 1 metreyi bulmaktta.Yaklaşık 2 saat sonra eve genç bir adam giriyor.Yemekleri göz gezdiriyor ve karısını göremediği için odasına giriyor.Kadın yatakta gözleri açık halde yatmakta."Ben geldim Akito" diyor sevgi ve mutlulukla.Kadından tek bir ses bile çıkmamakta.Adam yaklaştıkça yatağın kanlar içerisinde olduğunu ve karısının nefes almadığı farkediyor.Yatağın ucunda hiç sesini çıkarmadan gözlerini dikmiş kendine bakan kanlar içerisindeki çocuğa bakıyor.Karısının öldüğüne bile üzülemeden çocuğu sıkıca kapıyor ve karısının kaynattığı sıcak suya kar ekleyerek ılıştırıyor ve çocuğu yıkıyor.Çocuğun teni buz gibi olmasına rağmen ağlamamış ve sanki onun geleceğini bilirmişçesine onu beklemiş gibi...Çocuk kısa bir süre sonra ısınarak uyumaya başlıyor.Adam ormanın ortasında olduğu için karısını çok üzülerek ertesi gün evin yakınındaki bir dağa gömüyor.İşte o zaman doğan kızının bir ninja olarak bu duruma gelmemesi için onu erkek gibi yetiştirmeye yemin ediyor.Onun annesine benzemesini istemese bile kızı ister istemez görüntü olarak ona benziyor.İşte o kız çocuğu benim.O zamandan beri bu şekildeyim.Ağlayamıyor,gülemiyor ve üzülemiyorum.Ben doğduğumda annem ölmüş ve babamda hayatı hakkında büyük bir karar almıştı.Evet...Belkide bu benim için çok iyi oldu.Ancak annem gibi olmayı isterdim.Gülüp ağlayabilmek,bir kız gibi birisine aşık olmak...Ancak bu asla olmayacak.Her erkek benim için bir silah arkadaşı.Bunu hiçbirşey değiştiremez.Babam benim için sadece bir iş arkadaşı ve yoldaş.Beni en iyi arkadaşları gören takım arkadaşlarımda benim için aynı.Ancak bilemiyorum...Ben sonsuza dek böyle kalacağım ve babamın o gün ettiği yemindeki gibi birisi olacağım.Yoksa onun yeminini bozmuş olurum.Ben lanetlenmiş bir yeminle doğan,lanetlenmiş bir çocuğum.Bu laneti kimse bozamayacak.Bunu biliyorum.


Sevdikleri:
~Yalnızlık
~Görevlerini yerine getirebilmek
~Babasının istediği gibi biri olabilmek


Sevmedikleri:
Ψ Görevini yerine getirememek
Ψ Arkadaşlarının öldüğünü görmek
Ψ Bir erkeğin ona farklı bir bakış açısıyla yaklaşması

~ İlişki Türleri ~

~A R K A D A Ş L A R~

[Ayrılmaz İkili]

[Suç Ortakları]

[Yakın]

[Değer Verdiklerim]

[Kanımın Isınık Oldukları ]

[Sıradan ]
Ryuusuke Haru
[Göz Aşinalığı Olanlar]

[Tanıdık]


~ D Ü Ş M A N L A R ~

[Zararsızlar]

[İşe yaramazlar]

[Rakipler]

[Hoşlanmadığım]

[Ölümcül derecede nefret ettiklerim]

[Baş Belası]


~ A Ş K ~

[Şimdiki]

[Gözümün kaldıkları]

[Eski]

[Kullandıklarım]

[Karşılıklı]

[Arzuladığım]


Düelloları:


Görevleri:


Kekkei Genkai'si/Saldırıları/Silahları

İsim:Blaze Edge
Görünümü:
Seviyesi: S
Özel Güçleri:Özel gücü çakra ve jutsu geçirebilir olmasıdır.Aslında Blaze Edge Flo'nun çakrasıyla çalışabilen silahtır.Normalde Blaze Edge ikinci resimdeki gübü kapalı şekildedir.Ancak onu harekete geçiren şey Flo'nun çakrasını tüm silahtan geçirmesidir.Silah Flo'nun çakra tipine göre çalıştığı için Raiton tekniklerini geçirerek kapalı halde olduğunda ucunda bir tabanca gibi elektrik topları fırlatabilmektedir.Bu elektrik topları yapışkandır ve değdiği yere yayılmaya başlarlar.(Bleach izleyenler için şöyle açıklanabilir:Tobiume'nin ateş saldırısı gibidir)Bunun haricinde normal ve keskin bir kılıçtır.Tamamı çelikten olduğu için kuvvetli ve sağlamdır.Flo her zaman onunla dövüşmüştür.
Kökeni:Bunu ona çok iyi bir kılıç ustası olan arkadaşı yapmıştır.Ancak arkadaşı ona bu kılıcı geliştireceğini söylemiştir.Ne yazık ki arkadaşı kısa bir süre sonra öldüğü için kılıcın gücü tamamen anlatamamıştır.Kılıç birazda olsa çakra yemektedir.



İkonlar:

[b]