İlk Karşılaşma

Misai Taichi'yi çekmeyi bırakmış ve ikiye ayrılmışlardı.Sadece Taichi'nin iyi olmasını ve yaşamasını istiyordu.Bu yüzden ondan ayrılmıştı.Belki yenemeyecek olsa bile düşmanla karşılaşmaya hazırdı.Kısaca bir iç çekti."Ah..Çok zahmetli...Bu işi istememelimiydim acaba?Taichi için bunu yapabilirim sanırım" dedi sevimlice.Şimdi ise sadece düşmanı bekliyordu.Koşarken hızını yavaşlatmış ancak yinede bir genine göre hızlı hareket ediyordu.Geçtiği yerlerden iz bile bırakamdan onlardan kurtulmaya çalışıyordu.Bugün hiç dövüşme havasında değil gibiydi.Sadece buradan gitmek ve Taichi'yle olmak istiyordu."Çok sıkıcı.Bunun bitmesini istiyorum" dedi.İki elinde ve ağzında kunailer vardı.Her saldırıya açıktı.Sırtında ise 3 tane kılıcı duruyordu.Çelik kılıçları tüm asaletiyle sırtında asılıydı.

Zaman geçmek bilmiyordu bir türlü. Kasai'nin tam arkasından takip ediyordu yolu. Nereye gideceklerini bilse emindi ki daha hızlı yol alırdı bu Uchiha'dan. Kendisinin varlığından haberi olup olmadığını bile bilmiyordu, ancak mutlaka biliyor olmalıydı. En azından çakrasını hissetmiş olmalıydı. Onunla geçmişte pek çok göreve çıkmıştı, ikisinin arasında da açıkça bir rekabet olsa da, canını gözü kapalı bir şekilde ona emanet edebilirdi.

Uchiha'nın duraksamasıyla birlikte o da yavaşladı. Etrafta bir yabancının çakrasını seziyordu. Demek ki aradıkları kişi oldukça yakınlardaydı. Patlayıcı kunainin gittiği yöne doğru çevirdi kafasını. Dumanların arasından çıkan siluete dikkatlice bakmaya başladı. Böylece durmak kendisine hiç yakışmıyordu. Uchiha'nın yanına zıplayarak gülmeye başladı. ''Uzun süredir görüşmüyoruz Uchiha, beni özledin mi?'' Herhangi bir saldırıya karşı gardını hazır bekletiyordu, ancak şu anlık düşündüğü tek şey karşısındaki kaçaktı.

Rp out:Beyler ve hanımlar ben bu köşenin mi baş belasıyım?

Misai şeytan bir çocukmuşçasına gülümseyerek "Merhaba küçük geninler" dedi ince bir sesle.Hafifçe başını ileri götürerek onlara baktı.Misai asla kendi başına savaşmazdı.Her zaman onlarca kage bunshin ile dövüşürdü.Kendisi bile bazen orada olmayabiliyordu.Sakince onlara doğru bir kunai fırlattı.Kunaiyi bilerek onlara gelmeyecek bir yere fırlatmıştı."Demek arkamızdan gelen ninjalar sizlersiniz...Konoha'nın geninleri.Ölmek istiyormusunuz?" dedi kısık ve ciddi bir sesle.Şu an sadece buradan gitmek istiyordu.Bir an önce akatsukinin yanına varmalıydı.Onlara çok güçlü bir bilgi kaynağı olabilecekti.

Amida kunai çantasını ve yadigarı katanasını almıştı.Canı çok sıkılmıştı,ne olduğunu bilmediği bir kadını korumaya gidecekti.Rüzgar suratına ters açıdan vurmuştuki bu onun beklediği şeydi;ya bir ağaç ömrünü tamamlayıp yere düşmüş yada birileri dövüşmeye başlamıştı.Güçlü rakip bulabilme amacıyla seslerin yavaş yavaş arttığı alana doğru gidiyordu.Cebinden çıkardığı iki sis bombasını alana geldiğinde fırlattı ve etrafı bembeyaz yapan dumanın içine bir kaç patlayıcı kunai fırlattı.Bir ağacın tepesinde çömeldi ve havadaki kokuyu akciğerlerine çekti.
-İçinde hala umut barındıran varsa bütün umutlarını terk etsin eğer saçmalıklarını sürdüren olursa ölümü çok acı verici olur.diye bağırdı ve aklına gelen binbir türlü işkenceyi hayal etti.
RP OUT:Üzgünüm biraz işim var da geciktim.

Uchiha hala eskisi gibi gözüküyordu. Sharinganlı gözleri onu son derece korkunç biri haline getiriyordu. Boyu uzamıştı, ve biraz daha kilo almıştı. Ancak vücudu fazla kaslı değildi. Taijutsu antremanlarına daha az önem vermişti hep zaten. ''Uchiha, biliyorum sharinganını çok seviyorsun, ancak mümkün olduğunca bana bakma böyle. Çok çirkin oluyorsun. Ahahaha..'' Ona sataşmak vücudundaki negatif enerjiyi atmasına yarıyordu. Kendisini rahat hissettirecek başka bir yöntem bulamamıştı şimdiye kadar. Şu anki dövüşten sonra onunla tekrar dalga geçebilecek miydi böyle?

Ölmek mi? Kızın sorusu üzerine içten gelen şeytani bir kahkaha attı. ''Evet evet, özellikle ben ölmek istiyorum. Lütfen bana bu konuda yardımcı olun bayan, ve sonradan aramıza katılan beyefendi.'' Bu yaptığı tamamen saçmalık olsa da bir plan kurması gerekiyordu ve bunun için zaman kazanmalıydı. Atılan sis bombasının ardından kolunda hissettiği bir dokunma ve ardından hemen bir ağacın arkasına geçmesi o kadar kısa sürmüştü ki aklı bir an dalıp gitmişti. ''Kesinlikle haklısın Uchiha, eski taktiğimiz bu adamın gelmesiyle suya düştü. Aklında herhangi bir şey var mı?''

Misai şeytanca bir şekilde gülümsedi."Öyleyse ölmeye hazır olun" dedi ve bir ağacın arkasından çıkarak rasgele yüzlerce kunai fırlatmaya başladı.Bu kunailer aslında rasgele gitmiyordu.Hepsinin üstünde birçok öldürücü mühür yer almaktaydı.Çocukların etrafı bu mühürlerle kaplanmıştı.Kısa bir süre sonra hepsi patlayacaktı.Yavaşça yürüyerek akatsukiden olan adamın yanına gitti."Bu iş çok kolay olacak " dedi ince ve birazda şehvetli bir ses tonuyla.


Out:Valla işim var en az 5 rpdn sonra yazabilirim.Belki hiç yazamam.Karakterimi hakkıyla yönlendirebilirim diyen vrsa şifremi vereyim

Katon: Zukokku no Jutsu yanına gelen Misai'yi yanında bulduğunda söylediği sözdü.Rakibine doğru ateş elementi maskesine sahip canavar çıktı biçimli sırtından gözündeki hırs biraz daha artmıştı o saniye,Maskenin ağızından çıkan bu alev cehennemi araziyi küle çevirerek gidiyordu.Tekniği başarıyla uyguladıktan sonra hemen uzaklaşan alevi takip edercesine bulunduğu konumdan zıplayıp Uchiha olmayan çocuğun peşinden gitmeyi kararlaştırdı.Kanlı gözleri tekrar acıyı arzuluyordu bu çocukta değişik bir özellik vardı kanı normale göre değişikti bunu chakrasını hissederek anlıyabiliyordu.Katil elleri yeniden öldürmek yeniden kana bulanmak için yanıp tutşuyordu sol elini siyah kılcalları sayesinde olduğundan 1 metre daha uzattı ve katanasını sol elinde tutarak rakibini bulmak için koşuyordu.Uchiha'ya seslenerek
-Senin rakibin kadın biraz Uchiha faresi eğlenmek istiyorum arkadaşını hızlı öldürmeyeceğim bu yüzden beni takip etme küçük sıçan!(Sakın alınma kişisel değil karakterimini yapısında küfür var)dedi.Fakat Uchiha clanından bu çocuğun arkadaşını korumak isteyeceğini bilerek dikkatli bir şekilde sesleri dinlemeye başladı.Bu ona savaştığı dönemi hatırlattı günlerce suyun altında durup bir kişinin geçmesini beklerdi güçsüzdü bu yüzden tuzak kurması gerekirdi ama artık güçlü olduğunu varsayıyordu.Rakiplerini alt etmek çin tuzak kurmaya ihtiyacı yoktu.Zıpladı sağ bacağını koydu ilk yaşlı ağacın üzerine sol bacağıylada destek verdi,kolundaki kılcallardan bir kaçı ile kunailerini aldı( yaklaşık 20 tane ).Kafasını kaldırdı ve ortalığın fazla sessiz olduğunu düşündüğü bir sırada arkasından gelen bir çıtırtı onu harekete geçirdi.Bu insan olamayacak kadar küçük bir canlıydı,Tahminince bir kurt yada tilki yavrusuydu.Düşmanlarını olduğu yöne çekemek için havaya doğru bir patlayıcı kunai fırlattı ve beklemeye başladı.

DM:
Misai'nin saldırısı çocuklara zarar vermiyor, böyle zor bir hamle için böyle bir RP işe yaramıyor elbette... Ancak hamlenin kapsamından dolayı çocuklar zorlanarakta olsa kaçıyorlar.

Amida, çocuklar hali hazırda kaçtığından dolayı alev sırtlarındaki elbiseleri yakıp, sırtlarını biraz yakıyor onun dışında pek hasar vermiyor, fakat eğer sırtlarına darbe alırlarsa yanıkları kat be kat acıyacak... Çocuklar alevden kaçtıkları sırada patlayan kunaileri görüyorlar, eğer NPC olsalardı yanına gelirlerdi tuzağa düştüğünü düşünüp fakat kendi öz iradeleri olduğu için bu konuda bir şey yapamıyorum, ancak akıllarına Misai'nin kunailerine yakalandığın gibi bir düşünce düşüyor...

Kasai gelen bir sürü saldırıdan dolayı zorlandın ve bloodline'ın seviye atlamak üzere. Eğer biraz daha zorlanırsan, bloodline'ın -acılı bir şekilde- seviye atlayacak...

Not: Taraflı olduğumu falan idda edenler lütfen biraz objektif baksın olaya... Ayrıca hamleleri zar atarak kararlaştırdım emin olmadıklarımı...

Rüzgarla birlikte ağaçların arasında belirdi.Her zamanki gibi bir kargaşa vardı.Her zamanki gibi iki tarafta kontrolünü kaybetmişti ve birbirleriyle ölesiye savaşıyorlardı.Her zamanki gibi de bunu engellemek Soujiro'nun işiydi.Bunu yapması pek zor olmayacaktı ama iki tarafında mümkün olduğunca az zarar görmesini istiyordu.Özellikle de Kasai'nin...Onun güçlenmesini ve ona katılmasını istiyordu.Böylesi işini çok kolaylaştırırdı.

Yavaş bir şekilde önündeki dala atladı ve durdu.Missing-ninlerin bu kadar küçük Geninler için bu kadar ciddi jutsular kullanması ya delilikti ya da onları başka türlü yenemiyecek kadar güçsüzlerdi.Kaşlarını çattı ve "Bu kadar yeter!" diye bağırdı.Sesine mümkün olduğunca çok öfke yüklemeye çalıştı ve sesini daha da korkunçlaştırdı.Sharinganlı gözleriyle missing-ninlere baktı ve "Durun artık" diye bağırdı onlara doğru.

Kasai'nin klonuyla tek başına kalan Kaine, onun ne yapmaya çalıştığını anlamak için birkaç saniye duraksadı. Parçalar yerine yavaş yavaş oturuyordu, Kasai onların arkasından saldıracak, Kaine'de önden bir jutsu yaparak onların araya sıkışmalarını sağlayacaktı. Bu daha önce yaptıkları bir şeydi, ancak ilk planları işe yaramadığında kullanırlardı bunu genellikle. Eh, bu da öyle bir zamandı işte.

Klonla birlikte ters yöne doğru koşmaya başladığında çalıların arasından bir yıldırım kadar hızlı hareket eden Kasai'yi seçti. Hızlıca arkalarına geçip dev bir ateştopu yollamıştı sonradan gelen Uchiha'ya. Ne kadar çok Uchiha vardı çevresinde. Hepsi de kaçak ninja olmuştu Kasai haricinde. Akatsuki'den olan adamın alevinden son anda kurtulsa da sırtında oluşan hafif yanığa engel olamamıştı. Ah, bu yanıklar olmasa ne kadar iyi olurdu. Lanet herif..

Kasai'nin hamlesinin ardından ellerini hızlıca birleştirip birkaç mühür yaptı ve havaya zıplayarak kombinasyonu tamamladı. ''Katon: Kasumi Enbu no Jutsu!'' Ağzından püskürttüğü sis dosdoğru Kasai'nin aleviyle buluşmaya gidiyordu. Etrafa dağıla dağıla giden gri duman sayesinde birazdan her yeri korkunç bir alev dalgası saracaktı. Düşmanlarının bir sonraki hamlesini merakla ve de sabırsızlıkla bekliyordu. Bu iş çok uzamıştı, bir an önce kan dökülmesini istiyordu.

Savaşın bitmesini bekliyordu.Sonuçta Akatsuki lideri bitsin diye bağırmıştı ve bu rütbenin bir getirisi olmalıydı.Ama hayır.Savaş tüm hızıyla devam ediyordu ve üstüne üstlük Kasai şimdi ona saldırıyordu.İçinden gerizekalılar diye geçirdi.Onu yenmek için basit bir jutsu kombinasyonundan daha fazlası gerekiyordu.Yavaşça doğruldu.Birden vücudu parçalara ayrılmaya başladı.Parçalar yavaş yavaş şekil alarak kuzgunlara dönüştü ve hızla Kasai'nin arkasında birleşti.

Elini Kasai'nin omzuna koydu ve kırmızı gözlerini ona doğru çevirdi.Omzunu iyice sıktı ve "Çok güçsüzsün" diye mırıldandı.Sonra da Kasai'nin omzunu bıraktı ve aniden Kasai'nin önünde gözlerine bakarken belirdi.Sharingan'ı yavaş yavaş değişmeye başladı.Virgüllü gözleri hızla döndü ve daha önce görülmemiş bir Sharingan halini aldı.Soujiro "Şimdi sana ne kadar güçlü olabileceğini göstericem" dedi ve ardından da "Tsukuyomi" diye mırıldandı.

Amida Soujiro'nun gelmesiyle işlerin sıkıcılaşmaya başlayacağını anlamıştı.
-Eğlencemi bozmak için yaşıyor sanki!dedi sinirli bir ses tonuyla katanasını kabına soktu ve Uchiha olmayan çocuktan geldiğini tahmin ettiği duman yerini belli etmişti.Bu değişik kanlı cocuğu avlamak istiyordu.Onun için planları olabilrdi.

Yapraklar hızla geçip giden Amida'nın arkasından ağlarcasına haşırdıyordu.Acı için yaşamış birinin duyduğu güzel bir melodiydi.Aklına Uchiha'lardaki bu sinir bozuculuğu geldi,sanki hiç bir şeyi umursamıyorlardı.Onları yok etmek isterdi fakat o lanetli gözler bunu yapmasına engel oluyordu.Gözlerini yukarı doğru kaldırdı ve gökyüzü her zamanki gibi sıkıcydı.Açıkçası gerilmişti pek sevmezdi suskunluğu bu savaş normalden daha uzun sürmüştü kan görmek ölümsüzlüğün tadını çıkarmak istiyordu.Genç adamın kellesini kılıcının sapında tutup onunla bir oyuncak gibi oynamayı ölmeden önce göz korneasını cebindeki çakmak ile yakmayı heyecanlı bir şekilde bekliyordu .Rakibinin dilini kesecek küçük parçalara bölüp kuşlara atacaktı .

Orman onun alanı değildi açık arazideki bir dövüş daha eğlenceliyid.Dümdüz ve çıplak...Uçsuz bucaksız topraklarda savaşmak eski güzel günleri yaad etti içinde katil gözlerindeki ateş heyecanı azaldığı için sönmüştü fakat bu değişik kanlı çocuğun ateşini tekrar körüklemesini arzuluyordu.Kızmayı istiyor öldürme içgüdüsünün onu ele geçirmesine izin vermek istiyordu.En sonunda değişik kanlı çocuğu buldu tam yüz yüzelerdi ona doğru bağırdı.
-Kalbine sahip çık,dikkatli olmassan ölü bir adam olursun.
Ellerini havaya kaldırdı ve daha önceden hazırladığı kunailerden 6 sını aynı anda damarları sayesinde fırlattı.

Misai etrafında olan bitenleri izliyordu.Evet...Zorlu bir savaş olacağa benziyordu.Misai ise sadece başını eğmiş ağacın kenarında onları izliyordu.O sharinganına fazla güvenen çocuğa fazla bir antipati beslemişti.Diğeride kendini bir anbuyu bile yenebilecekmiş gibi göre birisiydi.Halbuki onların bir jouninle baş etmesi bile çok zordu.Yavaşça ayağa kalkarak yürümeye başladı.Uchiha olan akatsukinin yanına giderek kulağına eğildi."Bana ettiğiniz yardımlar için size minnettarım.Bu yardımseverliğinizin karşılığını ufak birşeyle bile olsa emin olun ki en iyi şekilde alacaksınız" dedi ve geri çekilerek bacağına bir kunai sapladı."Piuuv!" bir kage bunshindi.Aslında Misai orada bile değildi.Çoktan gideceği yere varmıştı bile.Artık onu ne Konoha nede başka ülkeler durdurabilirdi.Bundan sonra Akatsukiye yardım etmek istiyordu.

Out:Off çok sıktı beni bu rp gördüğünüz üzere fazla yazamıyorum benden bu kadar