Takip - Uchiha Taichi

Konoha Anbu Mesaj Sayısı : 54 Kayıt tarihi : 18/01/09

Out: Valla bildiğim kadarıyla rpde tek hareket yapılabiliyor yalnızca.İki hareket için eski konumuna geri dönmem gerekiyor.Ama dediğim gibi tam bilemeyeceğim.Sen haklı olabilirsin.Jantuğ gelince yazsın,ona göre ben de rpyi bırakayım ya da sileyim.

Konoha Anbu Mesaj Sayısı : 38 Kayıt tarihi : 29/11/09

out: Çok acil bir işimden dolayı bu el es geçilmeyi talep ediyorum...

Konu: Geri: Takip - Uchiha Taichi C.tesi Ara. 05, 2009 9:44 pm

Game Master; Sharingan'ına rağmen Taichi yapılan saldırıdan sağ koluna yediği kılıç yarasıyla kurtuluyor. Canın yanıyor ve bir an önce buradan gitmen gerekiyor. Ya da düzgün bir kaç hamleyle avantajlı konuma geçebilirsiniz. Öbür yandan elektrikten oluşan anka kuşu bir anda karşısına çıkmanla sizinle çarpışıyor.

Konoha Jounin Mesaj Sayısı : 159 Kayıt tarihi : 30/11/09

Shunsin no Jutsu

Uchiha Taichi'nin arkasında oluşuvermişti. Mühürlerdeki süratiyle herkezden önce jutsusunu yapmaya koyuldu

Suirou no Jutsu

Deminki su saldırısı yüzünden Taichi'nin hemen önünde su vardı. O sular bir anda taichinin bedenini sarmıştı. Bu bir su hapishanesiydi. Ama bu hapishaneyi bırakmak için bedenini kendisi oynatması gerekiyordu. Oynatmamak için sıkı sıkı durdu. Bir eli su hapishanesini tutuyordu. Hapishanenin içinde en ufak bir hava bile kalmamıştı...

"Beni koruyun!"

Konu: Geri: Takip - Uchiha Taichi C.tesi Ara. 05, 2009 10:35 pm

Taichi'nin sağ kolu ağrıyordu ama burdan kurtulması gerektiğini biliyordu.Taichi Matsushita'yı sharinganıyla fark etmişti.Bu yüzden zıplayarak ondan uzaklaştı.Taichi'nin Matsushita'yı etkisizleştirip kaçması gerekiyordu.Biraz düşündü ve ne yapacağını belirlemişti.

Ellerini mühür haline getirdi havaya zıpladı.Ardından "Suiton:Bakusui Shoha!" diye haykırdı.Taichi'nin ağzından büyük bir yoğunlukta su akmaya başladı o su bir dalga oluşturdu ve Matsushita'ya doğru ilerliyordu.Taichi yere inerken ellerini mühür haline getirdi ve "Kirigakure no Jutsu" diye fısıldadı.Etraf sisle kaplanmıştı.Taichi sharinganıyla Matsushita'nın varlığını hissedebiliyordu.O yöne doğru hedef aldı el mühürlerini hızlıca yapmaya çalıştı.Birkaç saniye sonra Taichi "Suiton:Suiryudan no Jutsu" dedi sakin bir ses tonuyla.O anda yerdeki sudan birsürü ip gibi su cismi çıkmıştı onlar birleşerek büyük bir su ejderhasını oluşturmuştu.O ejderha Taichi'nin döndüğü yönde yani Matsushita'nın olduğu yere doğru gidiyordu.Taichi ardından tekrar el mühürlerini yaptı ve ardından "Doton:Doryudan" diye fısıldadı.Toprak olan biryerden yarılarak içinden bir ejderha çıkmıştı bu ejderha Matsushita'nın olduğu yöne ilerliyordu.Taichi işini bitirdiğini sanıyordu.Çakrasını ayaklarına yönlendirdi ve hızlıca oradan uzaklaşmaya başladı.

Konoha Anbu Mesaj Sayısı : 54 Kayıt tarihi : 18/01/09

Out: İlk olarak yakalanıp yakalanmadığınla ilgili GM'in yazması gerekiyor ^^ Onun dışında,bir rpde bu kadar fazla jutsu kullanamazsın ^^

Konu: Geri: Takip - Uchiha Taichi C.tesi Ara. 05, 2009 10:43 pm

Out:Bu sınırım artık daha jutsu yapamam.

Konoha Anbu Mesaj Sayısı : 38 Kayıt tarihi : 29/11/09

out:O zaman bir daha jutsu yaparsan seni bayıldı sayıp köye götürücez haberin olsun ^^

Konu: Geri: Takip - Uchiha Taichi Paz Ara. 06, 2009 12:44 am

Game Master; Taichi yakalanmıştır, eğer kurtarılmazsa iki tur içinde bayılacak.

Akatsuki Mesaj Sayısı : 14 Kayıt tarihi : 29/11/09

" Taichi Uchiha kendini geliştirmelisin" die düşündü Susanowa. Her zamanki gibi empati kurmuştu. Eğer biri kendini korusa o kişiye ve kendine olan saygısından dolayı ona karışmamasını söyleyip sadece ayak altında olacağnı söylerdi. Ama şimdi Taichi'nin yardıma ihtiyacı vardı. Kafasını kıkırdattı. Ve Jouninle ANBU'lara döndü.
- Güzel bir dövüştü. Ne yazık ki sizin için çabuk ve kötü bitecek.

Cümlesi bitince Taichinin arkasında yer aldı. Çabucak yakasından tuttu ve tutar tutmaz 3 kage bunshin çıkarttı. Her biri bir düşmana saldırıyordu. Kendini başka bir ağaca shunshinledi ve etrafına daha önceden yaptığı bir tuzağı yerleştirdi. Eğer ki biri bu adamı bağladığı ipten çözmeye çalışırsa patlayacaktı. Ve böylece iki taraf da bilgiye sahip olamayacaktı.

Susanowa tuzağı saniyeler içinde kurduktan sonra savaş alanına geri döndü. Ve
- Çocuğu yatırdım beyler. Odasına giremezsiniz size söylemem. Şimdi rahat rahat savaşımıza devam edebiliriz. Nerede kalmıştık?
Bu arada bunshinleri de Jounninlere karşı kunailer fırlatıp ninjutsular yapıyordu. Bilmediği Anbu karakterine giden Susanowa 20 tane güdümlü shuriken fırlatmıştı ve sonra da taijutsuyla girişmişti. Mekatoya giden 10 shuriken fırlatıp havaya zıplamıştı ve mühürler yaparak Housenka kullanmıştı ve Hachibiye giden ise sadece bir Goukakyu kullanmıştı.

Konu: Geri: Takip - Uchiha Taichi Paz Ara. 06, 2009 11:29 am

Bir daha rp out yazmayın, işlerinizi pm'den ya da msnden halledin.

Game Master; Taichi kurtuldu. Yaptığı tuzağı saymıyorum, sadece ip ile bağlı bir durumda şuanda. Tekniklerinde biraz coşmuş olsada etrafta birden fazla kişiye saldırdığı için bir sefere mahsus bunu kabul ediyorum. Onibu -sanırım- üzerine gelen saldırıdan zaten savaş alanını izlediğinden çabuk farkında varıyor ve kurtuluyor. Mekato biraz önce çarpıştığı raiton'un etkisiyle kunaileri fark edemiyor ve bir tanesi bacağına saplanıyor. Bunun etkisiyle üzerine gelen Housenka'yı geç fark ediyor ama yinede herhangi bir yara almadan bundan kaçıyor. Bacağında ki kunai hareket etmeni zorlaştırıyor biraz da olsa ve acının etkisiyle içindeki kyuubi seninle konuşmaya başlıyor "beni serbest bırak ve onu hemen burada halledelim, böylece sende köye kahraman olarak denersin". Hachibi ise üzerine gelen ateş topundan rahatlıkla kurtuluyor.

Bir daha bu kadar fazla teknik kullanmazsan sevinirim, normalde kurallara aykırı olmasına rağmen ilk defa tek başına 3 kişiyle ilgilenen biri gördüğümden buna musade ettim. Ama bu iyi niyetimide kötüye kullanmayın, sen Uchiha'sın az çok etkisiz hale getirebilirsin hepsini tabi.

Konoha Anbu Mesaj Sayısı : 38 Kayıt tarihi : 29/11/09

Diğerleri kavga ederken Onibu ise anlamı olmayan hayallere dalmıştı. Uzak bir köyde aşık olduğu kız gelmişti aklına. Hayatında yaptığı en saçma şeydi bu. Kadınların çok kere, çirkin ve sıradan erkeklere tutulduklarını çok işitmişti, fakat buna inanmıyordu Onibu, çünkü kendinden pay biçiyor ve kendisinin ancak güzel, çekici ve seçkin bir kadını sevebileceğini düşünüyordu. Hatta onun aşık olabileceği bir kadın yoktu dünyada… Kadınlar kaprisli ve kıskanç varlıklardı. Mantıktan uzaktı bir çoğu… Bununla birlikte, o ıssız köyde tek başına geçirdiği iki ay boyunca gençlerin geçirdiği gibi bir aşk kaprisi değil, gerçek ve de kendisine bir an rahat vermeyen bir duygunun söz konusu olduğuna karar vermişti.

Eli sol belindeki katanasının kabzasında duran insan siuüeti yani Onibu’nun gri silueti uzundu ve bir taş kadar sertti; sanki denizin sisleri arasından bir kral daha önemsiz insanların kıyısına adım atmış gibi duruyordu… Artık savaş zamanıydı. Hızla oturduğu yerde handsealler yaptı ve 4 adet kage bunshin çıkarttı ve hepsi dört ayrı köşeye shunshinlendi. Hepsi çalılıkların ve ağaçların yanına gizlenmişlerdi Shunshinlendiklerinden en fazla birkaç saniye sonra Onibu, Susanowa, Mekato ve diğer jouninin etrafını yüksek ve yarı şeffaf bir bariyer sardı. Taichi bariyerin dışında kalmıştı… ”Şov zamanı… diye mırıldandı… Aşağıya havada takla atarak atladı. Mekato ve jouninin arasına düşmüştü. Ardından bileklerinden garip bir şey çıktı. Hançere benziyordu fakat kabzası yoktu…
Out: Jutsu, Shishi Enjin’dir. Dışarı çıkmak – jutsuyu yapan bariyeri kaldırmadığı sürece – imkansızdır. Ayrıca Shunshin tarzı jutsular işe yaramaz, çünkü onlar ışınlanma değil adımlamadır…

Konoha Anbu Mesaj Sayısı : 54 Kayıt tarihi : 18/01/09

İnen kılıç darbesi..Mekato en azından rakibinin kolunu etkisiz hale getirebilmişti.Katanasını yeniden savurmaya hamle ederken birden Matsushita'nın gönderdiği elektrikten anka kuşunun ikincisi,yolunu şaşırarak kendisine çarptı.Vücudu elektriğe bir nevi alışkın olsa da aldığı darbe ile hafifçe geriye doğru sendeledi ve birkaç saniye başı döndü.Bu sırada Susanowa aniden bir saldırı yapmış,yaralı Taichi'yi kaçırdıktan sonra kendilerini saldırı yağmuruna tutmuştu.Hala kafası yediği saldırı yüzünden biraz bulanık olan Mekato kendine doğru gelen kunaileri son anda farkedebildi ve kaçmaya hamle ederken kunailerden biri bacağına saplandı.Maskesinin altındaki yüzü hafifçe buruştu,ancak bu bir shinobi için çok da ağır bir yara sayılmazdı.Çok daha kötülerini görmüştü.Ayrıca bacağının çok da kritik bir yerine gelmemişti kunai.Yalnızca acı sayesinde hareket etmekte biraz zorlanıyordu.Ancak dövüşün sıcaklığı kanını kaynattığında acısını çok rahat bir şekilde unutabileceğini biliyordu..

Bacağındaki kunaiyi hızlı bir hamleyle saplandığı yerden çıkarıp ilerideki bir ağaca doğru fırlattı.Ardından başını hafifçe sağa sola sallayarak hala bir nebze devam eden bulanıklığı yok etti.Karşı saldırıya geçmeye hazırlanırken üzerine gelen alev toplarını farkederek sağa sola yaptığı hamlelerle hepsinden kurtuldu.Ardından katanasını iki eliyle birden tutarak gelecek herhangi bir saldırıya karşı savunma pozisyonuna geçti ve Onibu'nun hareketini yapmasını bekledi.Normalde Taichi'yi yakaladıktan herhangi bir düşman gelirse bu plana geçeceklerdi ancak rakipleri Taichi'yi resmen önlerine sunmuştu.Şimdi tam zamanı diye düşünerek hafifçe Onibu'ya göz attı.Anlaşılan o da aynı şeyi düşünüyordu.Oluşturduğu 4 bunshin aynı anda farklı yerlere shunshinlendi ve etraflarında Taichi'yi dışarıda,üçünü ve Susanowa'yı da içeride bırakacak yarı saydam,oldukça uzun,üstü kapalı ve yalnızca yapan tarafından bozulabilecek bir bariyer belirdi.Aynı zamanda bu bariyere ne chakra ile ne de fiziksel olarak yapılan hiç bir şey etkilemiyordu.Artık dövüş alanları daralmıştı ve daha kesin sonuçlar gelecekti.Ancak bunun avantajı yanında bir dezavantajı da vardı.Rakipleri ile dar bir ortama sıkışmışlardı ve büyük çaplı saldırılar gelirse her iki taraf için de işler daha zor olacaktı.Bir kenarının uzunluğu yaklaşık 200 metre,diğerinin 100 metre olan bir dikdörtgendi.Ve aslında düşünülünce çok da küçük bir alan değildi..

Ancak yine çoğu zaman yaptığı gibi fırsatçı bijuusu Kyuubi derinden gelen bir fısıltıyla kendisine seslenmeye başladı.Her zamanki klasik sahte güç vaatleri..Ancak çok uzun bir süredir onu içinde taşıyordu ve bunlara kanmayacak kadar tecrübeliydi. "Kapa çeneni.." diye mırıldandıktan sonra yeniden önüne döndü.O sırada Onibu birden aralarına zıplayıp kekkei genkaisi olan suikast modunu bir seviye yükseltti.Üç kişi yeniden toplandığı için Mekato yeniden katanasını tek eline aldı ve diğer elini pardesösünün cebine yakın tuttu.Orada ileride kullanması gerekebilecek bir şey vardı..

Konu: Geri: Takip - Uchiha Taichi Paz Ara. 06, 2009 3:33 pm

Bariyere bakınca şöyle bir sırıttı. Ardından rakibine baktı

"Hmm. Aslında kaçabilirdin. Ama arkadaşınımı kurtardın? Güzel. Zaten sağ gideceksiniz. Ama eskisi gibi olamayacağınız kesin..."

Anbulara bakıp bir an sırıttı. Gizli bir planları vardı. Akatsuki üyesinide inceledi. Şimdilik çok az güçle taichi'yi durdurmuşlardı. 3'e birde ise rahatça halledebilirlerdi. Ayrıca çakra olarak çok büyük bir avantajları vardı ki sasunowa çok fazla dayanamazdı. Şuan için tehlikeli bir durum olmadığından ve rakibini sadece yormak adına saldıracaklarından öyle güçlü bir şekilde saldırmayacaktı...

"Hachibi seni şuan serbest bırakamam. Ama eğer genjtusuya yakalanırsam senden çakranın küçük bir miktarını bana yüklemeni istiyorum. Böylece genjutsulardan kaçabilirim..."

Sasunowaya son bir kez baktıktan sonra hızlıca mühürleri girdi ve iki elinide sasnowaya tuttu. Elinden 2 anka kuşu sadece sasunowaya doğru ilerlerken jutsusunun ismini bağırarak söyledi...

Matsushita's Lightning Phoenix Technique

Konu: Geri: Takip - Uchiha Taichi Paz Ara. 06, 2009 4:23 pm

Game Master; Bariyer falan yok, saldırıyı sonradan eklendiğinden kabul etmedim. Savaş bittiğinde eklerseniz bir dahaki savaşınızda açık olur. Yapılan tek saldırı Matsu'nun anka kuşları onların birinden kurtulsada Uchiha diğerinden kurtulmayı başaramıyor. Ve vücuduna gelen elektrik şokuyla bir tur felç kalıyor.

Mesaj Sayısı : 4 Kayıt tarihi : 28/01/09

Yaşam sıkıcıydı, en azından Mugen için hergünün birilerinden saklanarak ve planlarını gerçekleştirmek için zaman harcayarak geçirmek sıkıcıydı. Artık çok sıradan bir hal almıştı, kimseden korktuğu için saklanmıyordu sadece saklanması gerektiği için saklanıyordu. Köyden gittiği o günden beri hiç kimse onu görememişti. En azından görenler varsa bile kimse bu konuda ağzını açmamıştı. Açmamalıydı da çünkü Mugen'in içlerine düşürdüğü o korku herkesin tek kelime etmesini engelliyordu. Köyden gittiğinden beri birkaç kendini 'yalaka' olarak ilan eden insan onun arkasından atıp tutmuş, hatta Hokage'ye onun yaptığı sahtekarlıklar ile ilgili bir sürü şey anlatmıştı.

Üstüne üstlük aralarından biri onun ninjalık yeteneklerinin ve hakkında dilden dile dolaşmış hikayelerinin bile uydurmaca olduğunu söyleyecek kadar ileriye gitmişti. O kişi ve arkasından konuşan diğerleri sırayla bilinmeyen bir nedenden dolayı ortadan kaybolmuştu ve henüzde kimse onu bulamamıştı. Bunun yarattığı korku ile kimse onun arkasından konuşamaz olmuştu, çünkü biliyorlardı ki hiç ummadıkları bir anda onları almak için gelebilirdi. En azından köydekilerin düşüncesi bu yöndeydi hatta büyük rütbelilerin bile, o yüzden onun hakkında konuşmak yasaklanmıştı.

Ve sonunda konoha ormanındaki o huzurlu bir kaç dakikanın ardından gitmek istediği yere ulaşmıştı. Etrafta toplam beş ninja kadar vardı, bunu hissedebiliyordu ve onun bir anda belirdiği yer ise yerde yatan Akatsuki üyesinin yüz üstü yere uzanmış bedeninin arkasındaki ağacın hemen altıydı. Bu bir anda belirme olayını seviyordu, herkesin dikkati başka yöndeyken bir anda ona kayıyordu çünkü bundan dolayı. Tabi fark edebilirlerse. Mugen uzun boyluydu ve boyuna oranlı bir kilosu vardı. Saçları dağınık bir şekildeydi ve omzuna gelmeden bitiyordu. Üzerindeki kıyafetler giydiği pelerinden dolayı belli olmuyordu.

Pelerini neredeyse ayaklarına kadar uzun ve simsiyahtı. Yanında gri bir kurt bulunuyordu, onunda tüyleri tıpkı yanında bulunan Mugen'in saçları gibi dağınıktı. Kurt neredeyse Mugen kadar büyüktü, sıradan bir kurt olmadığını buradan bile anlamak mümkündü. Dışarıdan bakıldığında oldukça ürkütücü bir hali vardı. Mugen'in yüzünde henüz bir ifade yoktu, "Merhaba eski dostum Mekato, ve Jinchuuriki Jounin. Burada biz bizeyiz öyle değil mi? Yani kimsenin saklanmasına gerek yok, buna katılmıyorsun sanırım Onibu, gizlenmektede kendi hakkındaki gerçeği başkalarından gizlemektede üstüne yok. Hatta itiraf etmeliyim ki ben bile öğrenirken zorlanmıştım, herkes o kadar sadık ki.." ileriye doğru kısa bir kaç adım attı.

Ardından yeniden konuşmaya başladı "Köyde yatan bir gerçek sizden saklanıyor, hatta birden fazla. Bunları elde edemezseniz başınıza geleceklerden yalnızca siz sorumlu olursunuz. Bu köyün yok oluşuna bile sürekleyebilir sizi.." sustu. Diğerlerinin tepkisini bekliyordu, soru yanıtlamayı beklemiyordu. Sadece onların yapacakları şeyleri merak ediyordu, en azından düşüncelerini belki daha sonra giderdi. Ayakta sanki bir heykelmiş gibi duruyordu, eğer rüzgar saçlarını savurmasaydı da onun canlı olduğunu belli edecek hiç bir delil yoktu.

Konoha Jounin Mesaj Sayısı : 159 Kayıt tarihi : 30/11/09

Eline bir kunai almıştı. Başarıyla bağlı olana kaçak ninjaya doğru ilerlerken bir anda büyük bir çakranın geldiğini hissedebilmişti ve onu takip eden ayak seslerini. Uchiha Mugeni gördüğünde ufak bir şaşkınlık geçirmişti. Mugen... Kendisiyle epey bir geçmişi vardı ve devam ediyordu. Hatta arasıra iletişime girselerde mugenin yüzünü uzun süredir görmemişti...

Söylediklerini büyük bir saygı ve sükunet içinde dinledi. Mugen akatsukileri kurtarmayamı gelmişti? Böyle birşey. Akatsuki konohayı yıkmak için böyle birşeyde yapamazdı. Onun planlarından birazını biliyordu. Kendisiylede ilgiliydi. Ayrıca 'eski dost' kelimesine özellikle dikkat etmişti. Bir jounin ciddiyetini bu kelime bozmuş ve yüzünde bir tebessüm belirmesine neden olmuştu. Bu tebessümünü sürdürerek konuştu

"Eski dost? Ve jinchuriki? Uchiha Mugen. Adımı bile hatırlayamayacak kadar unuttunmu ? Özellikle ve özellikle Mekatonunda jinchuriki olduğunu düşünerek. Kalbimi kırdın..."

Sırıtmasını sürdürdükten sonra diğer söylediklerini düşündü. İster istemez çok ciddi bir yüz ifadesi oluşmuştu. Saklanan sır. Kendi düşündükleri ile çelişiyordu. Hernekadar mugen ile iletişim içinde olsa bile yüz yüze ve gerçek bir şekilde konuşamamışlardı. Oldukça dikkatli bir şekilde tane tane konuştu

"Konohadan saklanan sır. Düşüncelerimi ve duygularımı biliyor olmalısınız. En azından beni tanıyanlar bilirler. Düşüncelerim konoha köyünün alehine değil. Hokagalerin alehine..."

Son cümlesini çok vurgulayarak ve iğneleyici bir tonda söylemişti. Gerçekten düşünceleri hokagelere karşıydı. En azından dönemin hokagelerine. Eski hokagalere, kurucuya hepsine ama hepsine saygısı sonsuzdu. Bizler onların evlatları, torunlarıydık. Ama şimdiki hokageler...

Konoha Anbu Mesaj Sayısı : 54 Kayıt tarihi : 18/01/09

Ne kadar Mekato dövüşü yavaş yürütüp adamları yorma üzerine çalışsa,aynı zamanda işi fazla büyütmeden ani saldırılarla rakiplerinin işini bitirmek için fırsat kollasa da anlaşılan Matsushita bu konularda hiç iyi değildi. "Nasıl jounin oldun ona bile şaşırıyorum." diye mırıldandı Mekato kendi kendine. "Sadece şov yapıyorsun." Ardından katanasını kaldırarak arkasına asılı,ancak pardesösü sebebiyle görünmeyen kınına yerleştirdi.Kabza yerine oturup her zamanki klik sesi duyulunca Mekato ellerinden birini pardesösünün iç cebine yöneltti.Oradan bir sargı bezi çıkardı ve pantolonunu hafifçe çıkararak dizinin altındaki kunai yarasına baştansavma bir şekilde sardı.Ancak şimdilik kanamayı durdurması yeterliydi.Yine de ğöğüs altı bölgesindeki yaraların her zaman bir dezavantajı vardı.Ayakta durduğunda kan aşağıya daha büyük bir basınçla gidiyor ve kanamayı arttırıyordu.Yine de daha önce bundan çok daha kötülerini gördüğü için acısını umursamamayı,hatta acıyı hissetmemeyi bile öğrenmişti.Hızla sıvadığı pantolonunu yeniden indirdi ve dikelerek eldivenli ellerini cebine soktu.Bir yandan da Matsushita'yı izliyordu.Adamı öldürmeye kararlı gibiydi.Bunu soğukkanlılıkla izledi.Kendi de bu işi daha önce defalarca yapmıştı..

Matsushita adamı öldürmek için ilerlerken kendi de Onibu'ya yöneldi -ne kadar Onibu ona ismiyle hitap etse de Mekato onu soyadıyla çağırmaktaydı- Suikast formundan tehlikeye arzetmekeycek bir konumda çıkmış,kendisi gibi Matsushita'yı izliyordu.Sol cebinden bir parşomen çıkararak Taichi'ye ilerlemeye başladı.Aynı zamanda sağ elinin eldivenini de hafifçe sıvamış,başparmağını dışarı çıkartmıştı.Minik de olsa bir summon yapması gerekecekti.Ve her summon gibi buna da kan gerekiyordu.Tam Taichi'nin yanına varmak üzereyken hissettiği chakra ile gerisingeri döndü.Uzakta karanlık bir silüet,yanında da oldukça iri bir kurt duruyordu.Yüzü dikkatli incelediğinde kime ait olduğunu farketti.Zamanında komploları sebebiyle köyden kaçan Mugen'di bu.Oldukça uzun zamandır yüz yüze görüşmemişlerdi.Ancak iki senedir çok nadir de olsa haberleşiyorlardı.Maskesinin altındaki yüzünün ciddiyetini hiç bozmadan ve eldivenini yeniden giyerek parşomeni cebine soktu ve yavaş adımlarla diğerlerinin yanına ulaştı.Mugen sözlerini bitirdiğinde ise sessiz kalmayı tercih etmişti.Çünkü Matsushita direk olarak atılmış,ve tahminen bu sözlerin atlında kalmak istemeyecek olan Onibu'da atılmak üzereydi.Ancak Matsushita'dan sonra kimse konuşmadı.Mekato bunun üzerine duyulacak şekilde ama mırıldanır gibi,ifadeden tamamen yoksun sesiyle konuşmaya başladı: "Uzun zaman oldu Mugen.Anlaşılan zaten sahip olduğun güçlere yenilerini eklemişsin." Sonra elini maskesine uzattı.Uzun zamandır görüşülmeyen bir arkadaşa hakaret olurdu böyle konuşmak.Maske çıktığı an beliren yüz ses tonunun nasıl bu kadar donuk ve ifadesiz olduğunu anlatmak istercesine ciddiydi.Dudakları ve rüzgarla hafifçe dalgalanan saçları harici hiç bir hareket yoktu vücudunda.Sol eli hala cebinde olmasına rağmen maskeyi tutan sağ eli aşağıya sarkmaktaydı boşça.Devam etti: "Konoha konusuna gelince.O kadar önemliyse konuşmanda yarar olacaktır." Dudakları yeniden kapandı ve sözü başkasına bırakmak istercesine bir daha da açılmadı.

Konoha Anbu Mesaj Sayısı : 38 Kayıt tarihi : 29/11/09

Mugen’in geldiğini gördüğünde kendi görünüşü göze çarpacak ve tüyler ürpertecek kadar etkileyiciydi. Yaşı belirsiz görünüyordu adeta devirlerin ötesinde yaşlanmış adamlardandı. Kuzguni saçlarında bir tutam bile ak yoktu… Çıkık elmacık kemiklerinin arkasına gömülmüş siyah gözleri, sarkık kaşlarının altında neredeyse kaybolmuştu. Kaşlarının altında göründüğü kadarıyla bu gözlerin derinliğinde yanan ateşi, bu dünyadaki hiçbir karanlık söndüremezdi. Fakat onlar bunu göremiyordu. Onların gördükleri tek şey, orta boylu, zayıf ve kaslı bir adamdı. Hareketleri sessiz,akıcı ve zarifti… Görünüşüne bakınca insan onun gecenin eşliğinde yürümek üzere doğmuş ve yetiştirilmiş bir adam olduğunu düşünürdü… Aslında yaklaşık olarak öyleydi…

”Vay vay, kimler teşrif etmiş… Ayrıca bence onlar sadık değil, sadece korkuyorlar… Bilirsin, insanlar korkudan süt dökmüş kediye veya dayak yemiş ite bile dönüşebilir, işte ben onların sadakatindense köpeğin sadakatini tercih ediyorum Mugen’ciğim…” dedi umursamaz bir tavırla… Mugen’i baştan aşağı süzdü. Değişmemişti, yıllar adeta Onibu’dan alıp götürdüğünü Mugen’e vermişti… ”E Mugen, kendini böyle bir yerde açığa çıkardığına göre bize söyleyecek önemli havadislerin olmalı. Ama eğer ayıp olmazsa önce şu ikisini halletsek?”

Mesaj Sayısı : 4 Kayıt tarihi : 28/01/09

Rüzgar sertleşmeye başlamıştı bulundukları yer sanki rüzgarın etkisiyle olduğu gibi koparak onları başka bir yere götürecekmiş gibi sarsılmaya başlamıştı. Ağaçlar Konoha'nın o güne kadar görmediği bir şekilde sanki beşikteymişcesine sallanıyordu. Bunların diğerlerininde dikkatini çekip çekmediğini inceledi. Aslında onların bunu fark etmeme gibi bir olanakları yoktu neredeyse dünya başlarına yıkılacakmışçasına rüzgar etkisiyle sarsılıyordu. İçlerinden neler düşündüklerini ya da ne söyleyeceklerini az çok tahmin edebiliyordu.

O sert rüzgarda bile yerinden bir santim bile kıpırdamamıştı. Yanında ki kurtuda en az onun kadar sağlam basıyordu toprağa ayaklarını, bu durumda şaşılacak tek şey en ufak bir direnme göstermiyor oluşlarıydı. Rüzgar sanki onlara değmeden geçiyor gibiydi dışarıdan bakılınca tabi pelerinin rüzgar ile yaptığı dansı görünce bunu söylemek zorlaşıyordu. Sonunda hepsi konuşmaya başlamıştı, buraya onlara gizli kalan gerçekleri söylemeye gelmemişti. O sadece planını uygulamak için buradaydı. Ve ilk aşamasını bitirmesi için bunu yapmak zorundaydı.

Yüzünde ki ifadesizlikten ne düşündüğü ne de duyguları okunamıyordu. Kimse onu durdurmak için bir şey yapmıyordu sonuçta hepsi iyi insanlardı ve hepside onun bir zamanlar dostuydular ama artık herşeyin değişme zamanı gelmişti. Kurt sanki ona bir şey söylüyormuşçasına, gözlerini bir anda Mugen'e dikti. Onları bu şekilde gören birisi aralarında bir konuşmanın geçtiğini düşünebilirdi. Ama bu imkansızdı sonuçta kimse konuşmuyordu ve birisi sadece yaşlı bir kurttu. Gözlerinde bir anda sharingan belirdi, bunun herkesin dikkatini çekiceğini biliyordu.

Zaten hepsi onu izliyorlardı yapıcağı tek bir hareketi bekliyorlardı. Veya söyleyeceği tek bir sözü, o da daha fazla bunu uzatmamak için konuşmaya başladı. "Kanlı Yıldız... Ninja köylerindeki bingo kitaplarındaki lakabım. Bana ne kadarda uyuyor öyle değil mi? Eski lakabımı bu denli değiştirmeleri açıkçası hoşuma gitmedi ama söylemeliyim ki şuanda bundan daha fazla bana uyan hiç bir şey yok." konuşması biter bitmez Onibu'nun ve Morimitsu'nun kalbinin olduğu yerden bir kılıç çıkmıştı. Mugen hala olduğu yerdeydi ama onların arkasında da iki tane Mugen vardı.

Bunlar klondu ve ikisine de kılıçlarını batırmışlardı. O kadar hızlı el mühürünü yapmıştı ki bunu Sharingan ile bile okumak imkansızdı. Herkesin yüzündeki şok ifadesini okumak ona ayrı bir zevk vermiş gibiydi çünkü gülümsüyordu. Geride bir tek Mekato kalmıştı yüzündeki sorgulayıcı ifadeyi anlayabiliyordu, "Ve köylerin barışı burada son buldu, ben Kiri köyü adına çalışıyorum. Bana emredilen gizlice jinchuuriki'lerin bijuularını yakalayıp onlara götürmekti. Ama önce sen bana yaşattıklarını ödeyeceksin. Sen olmasaydın bu durumda da olmayacaktım!" sesi gittikçe yükseliyordu.

Sonunda iki arkadaşıda yere düşmüştü, ağızlarından kanlar akıyordu ve yattıkları yerde bedenlerinde koca bir delik vardı. Ve arkadaşları gözünün önünde öldürülüyordu üstelik buna karşı bir şey yapamazdı. Mugen şeytani kahkahalar atmaya başladı, sekiz kuyruklu bijuu ortaya çıkmıştı. "Ne zavallılar ama hiç biri benim lanetli gücümü alt edemez, Konoha'da ki hiç bir ninja beni yenemez! Şimdi de seni alacağım Kyuubi.." ve daha Mekato'ya dokunmadan onun etrafıda yanmaya başlamıştı. Hemde normal bir ateş değildi bu çok daha garipti, ayağından yanmaya başladı kısa bir süre sonra alevlerin almadığı bir tek başı kalmıştı."Korkunç Sis içinde kavrulmanıza çok az zamanınız kaldı" ses ateşin çıtırtısından çok az duyuluyordu ama kelimeler yinede seçiliyordu. Ve karanlık çöktü...

Konu: Geri: Takip - Uchiha Taichi Cuma Ara. 11, 2009 7:49 pm

Game Master; Olanlar sadece genjutsudan ibaret herkes bunu gördü. Ama herkes kendi görüşünde en son ateşle ölen kişiydi. Genjutsunun ağırlığından dolayı kıpırdayacak durumda değilsiniz. Bijuu'lardan Kyuubi neredeyse dışarıya sızmak üzere, son rp'lerinizi yapın. Herkes buradan bir şekilde ayrılsın ama unutmayın bu genjutsu çok ağırdı. Neredeyse olayların etkisiytle kendizi kaybedecektiniz. Kimse genjutsuda olduğunu fark etmedi bu durumda. Anbu'lar tarafından götürülebilirsiniz herşey size bırakıldı.

Konoha Jounin Mesaj Sayısı : 159 Kayıt tarihi : 30/11/09

Mugen'in her davranışını birer birer inceliyordu. Artan rüzgardan çok mugenin sözlerine ve davranışlarına önem veriyordu. Aslında bu dakikaya kadar kendisini iyi bir ninja sanıyordu. Ama kalbine giren bir kılıç ile dizlerinin üzerine çökmüş, öksürdüğünde ise eline kan bulaşmıştı. Önce elindeki kana baktı ve daha sonra mugene baktı. Gücü tükenmişçesine yere doğru uzandı...

O an aklından neler geçiyordu Tanrı bilir. Aslında söylemek gerekirse mugene yardım ettiği anıları geçiyordu gözünün önüne. Birer birer sahneler geliyor, kayboluyor, yenileri geliyordu. Son sahnelerde ise kalbine klonları ile kılıç saplayışı idi. Bu saplayışınıda gördükten sonra bilincini kaybetmişti...

Şuanda bembeyaz biryerdeydi. Cennet veya cehennem değildi burası. Kendi vicdanıydı burası. Çok saf ve çok şaşkındı. Asla kızgın değildi. Asla hayatta yapamadıkları ve yaptıkları aklına gelmemişti. O an yerden yere vurduğu hokagalerine bile değer veriyordu adeta. Hayatta bildiği ve öğrendiği herşey sanki bir yapboz parçasıymış gibi parçalanmış, şimdi ise tekrardan oturtuluyordu. Böyle bir anıyı belkide hayatında asla yaşayamayacaktı...

Ruhunun derinliklerinde, vicdanın içlerinde yürüyordu. Aklında binbirtürlü şey vardı. Birincisi Uchiha soyunun gerçektende lanetli oldu, ikincisi ise Mugen'in sadece kendisi ile değil köyün ileri gelenleriylede bir ilişki içersinde olduğuydu. Mekato... Kendisiyle yaşıt bir jinchurikiydi. Ama aynı dönemlerde çalışmamışlardı. Buyüzden birbirlerinin adlarından başka fazla anıları yoktu. Ve sonra ise obito. O sadece saklandığı için bir kurban, bir günah keçisiydi...

Ruhunun derinliklerinde bir kapı aralıktı. Siyah bir boşluk. Oradan geçtiği zaman ise titreyerek kendine geldi. Tüm bu yaşananların şoku ile önce bilincinin dizginlerini kaybetmişçesine yere kapaklanıyordu. Son anda kendini durdurdu. Zor aki konsantre olarak kendini biraz olsun toparladı. Çevresine baktı. Diğer 2 arkadaşıda genjutsudan yeni yeni kalkıyordu. Ama mekatoda garip birşeyler vardı. Ondan çok yüksek bir çakra hissediyordu, Kyuubi. Zaman kaybetmeden titriyerekte olsa yanına gitti ve elini onun omzuna koydu

"Dayanmalısın..."

Başka ne diyebilirdi ki? Bu gerçek bir savaş olsaydı rezaletlerini görecekti, başka birşeylerini değil. Zaten yaşadığı olayın şoku ona fiziksel anlamla olmasada zihinsel anlamda çok zarar vermişti. Diğerlerine bir baktı

"Sizin... sizinle da..ha sonra il..e..tişime geçeceğim. Şi..m.dii gitme..liyiz..."

Titremeleri artmış ve epey zorlanmaya başladığı vakit son gücünü topladı ve mühürleri girmeye başladı. Son mühürden sonra parmağını ısırdı ve elini yere koydu

Çağırma Tekniği

Orta boy bir aslan summonlamıştı. Yani en azından bilinci bulanıklaşmaya başlarken buydu. Zor akide olsa aslanın üzerine bindi. Genjutsuda kalbine giren yerin acısını bir fenomenmiş gibi hissederek elini oraya koydu. Son bir kez daha onlara baktıktan sonra bilincini tamamen yitirmişti...

Konoha Anbu Mesaj Sayısı : 54 Kayıt tarihi : 18/01/09

Out: Üzgünüm,bu gece hiçbir şekilde rp yazamıyorum.Kırk beş dakikadan fazla uğraşmama rağmen yalnızca 4-5 satır bir şey yazabildim.Turdan muaf tutulursam sevineceğim.Beni gitmiş olarak sayabilirsiniz.

Konoha Anbu Mesaj Sayısı : 38 Kayıt tarihi : 29/11/09

out: Sıra bende atlamayın, RP yazdığımda mesaj editlenecek...

Konu: Geri: Takip - Uchiha Taichi Çarş. Ara. 23, 2009 4:43 pm

Out:Haftalar geçti ve hala kimse bişey yazmamış

» Taichi Uchiha
» Uchiha Taichi / Burası benim lejantım haa anlıyomusunuz.
» .....Uchiha Lee.....
» Uchiha Kasai
» Uchiha Renji