Karakter Bilgileri:İsim: Onibu Jiae
-Lakap: -
Yaş: 18
Cinsiyet: Erkek
Clan: Eien
Dış Görünüşü:[Olabildiğince açık -detaylı- anlatmaya çalışın, resim koyabilirsiniz ama yazıda işe yarar.]
Karakteri: Hayatı boyunca hep yalnız olmuş, ve çoğunlukla bu durumdan hoşnut olmuştur. İnsanlarla yaşamak ona göre bir şey değildir. Bu yüzden çok soğuk ve umursamaz davranır. Fakat en beklemediğiniz anda bir şekilde size iyiliği dokunur. Aslında bu onun doğasında vardır. Gizli kahraman… Ünlü olmayı, fazla tanınmayı sevmez. Konoha’ya, bir çok ninjadan daha fazla katkı sağlasa bile, köyün yüzde doksanı onu tanımaz, hatta yüzünü bile görmemiştir belki… Hayatını gizlilik içinde yaşamayı sever. Bu yüzden kariyerinde bu yönde ilerlemiştir. Her ne kadar iyi huylu falan olsa da, onunda bir “karanlık taraf”’ı vardır… Hem bir Hokage’nin terbiyesine, hem de bir S Seviye Suçlu’nun terbiyesizliğine sahiptir. Hangisiyle karşılacağınız hiç belli olmasa da, aslında tamamen size bağlı bir durumdur bu...
Clan Bilgileri:En Yakın Zamanda Hazırlanacak
Clan Adı:Kekkei Genkai:Clan Sembolü:Clan Geçmişi:Link:Rütbe Bilgileri:Rütbe: Ne [Kök]
Köy: Konohagakure
Yetenek Bilgileri:Özel Yetenek: Ninjutsu ve Taijutsu
Element Yatkınlığı: Doton
Özel Karakteristik Yetenekleri: Mükemmel derecede akrobasi, kesici aletlerde ustalık…
Jutsular:[Jutsular hazırlanmakta...]Shishi Enjin
Kage Bunshin No Jutsu
Silahlar:İsim:Altair
Görünümü:Seviyesi: İradeli bir katana olduğundan mütevellit, kullanıcısıyla eş değer bir şekilde gelişmektedir.
Özel Güçleri: Kullanıcısıyla zihin bağı oluşturur… Dolayısıyla olay telepatiye kadar gider, ayrıca kullanıcısını kendi seçer denilebilir… Zihin bağından dolayı kullanıcı kişi kılıcı sadece tek bir düşünceyle eline alabilir…
Kökeni: Rikudou Sennin zamanına dayanan bir katana… Büyük bir kılıç yapımcısının son eseri olarak yapmış… Ustalık eseri olduğunu söylemiş ve ardından harakiri yaparak vefat etmiş. Büyükler derler ki ; bu kılıcın içine kadim bir şeytan mühürlenmiş, her kullanan başta başarıya ulaşsada, sonradan aynı nihai sona gider ; intihar… Ve böylece bu katana nesiller boyu türlü türlü kahramanların eline geçer… Ve en son Onibu, bir görev sırasında tapınaktan çalar…
Özgeçmiş ve Rp Örneği:Özgeçmiş: Normal bir ailenin normal bir çocuğu olarak doğdu. En başından beri Eien klanı, her zaman Konoha’nın pis işlerinde kullanılırdı. Bu birazcıkta onların Kekkei Genkai’sine bağlı bi’ durumdu… Bu yüzden köyde pek tanınmazlardı fakat her zaman için çok yetenkli ninjalar çıkardı bu aileden. Başlangıçta her şey aynıydı. Onibu soğuk bir çocuk olarak büyüdü, çok küçük yaşta akademinden mezun olup köyde parmakla gösterilir bir çocuk haline geldi. Kısa bir geninlik sürecinden sonra chuunin sınavları gelip çattığında, Onibu hazırdı. Chuunin’ken, çıktığı görevler sayesinde Hokage’nin ve ANBU üyelerinin dikkatini çekmeye başladı. Fakat onu asıl izleyen Nê’nin lideriydi… Yaklaşık 10-11 yaşlarındayken bir jounin ekibinin yanında, çok eski bir tapınakta saklanan bir missing-nin’i avlamak üzere göreve gönderildi. Aslında tamamen Onibu’nun ciddi görevlerde nasıl bir yol izlediğini görmek istiyorlardı. Fakat sonuç umdukları gibi olmadı, Onibu belinde yıllar önce bir tapınağa mühürlenmiş “lanetli” sayılan bir katana ve sırtında gönderdikleri iki jounin ile köye gelmişti. Köyün merkezine geldi ve jouninleri yere bıraktı. Ardından çantasını açtı ve içini rastgele boşalttı.Ardından yüzüstü toprağa düştü. Görenler hayrete düşmüştü, çünkü çantadan çıkan şey missing-nin’in kellesiydi… O olaydan sonra Onibu gizli bir törenle Nê’ye girdi. Başta herkes bu katanayı bırakması için onu ikna etmeye çalışsada o kararlıydı, bu katanayı kullanacaktı… Sonrası malumunuz, yalnız başına Konoha’nın gizli işlerini yapmaya başladı. Suikastler, hırsızlıklar ve niceleri…
Not: Gereksiz ayrıntılar hızlıca atlanmıştır…
Rp Örneği:RP One Piece RP'sidir, en yakın zamanda düzeltilecektir...
- Spoiler:
”Ne!? Ufacık kılıcı bilemek için 300 Beli mi? Manyak mısın nesin ya!? diye bağırdı Onibu karşısında duran demirciye. Demirci hiç istifini bozmadan ”Ufacık anlayışınız bu uzun ve gümüş ve daha tanımlayamadığım bir çok metal alaşımlı değerli kılıçsa… Evet ufacık kılıcı bilemek için 300 Beli istiyorum.” diye cevap verdi. Walter kaşlarını çatarak parayı verdi ve kılıcını boynuna yaslayarak dükkandan çıktı. Bu köyü hiç sevmemişti. İnsanları çok cimriydi. Ne olurdu şöyle ”Genç adam seni sevdim, hem Grand Line’a gidecekmişsin, paranı sonra verirsin. Nasıl olsa büyük hazineler kazanıcaksın. Bana bir demir/çelik fabrikası açarsın ödeşiriz.” deseydi…
Gemiye doğru geze geze ilerlemeye koyuldu. Saatine baktı. Buluşma saatine on beş dakika vardı daha. Çok rahat yetişirdi. Fakat onun aklı görüşme fikrinde değil kızlara nasıl hava atabilirim düşüncesindeydi. Sonuçta korsan olmak havalı bir şeydi ve Onibu’da korsanlığın gerektirdiği/getirdiği nimetlerden yararlanmalıydı. Hem kim yararlanmamıştı ki? Aslında bu davranış biraz da korsanlığın onuruna terbiyesizlikti. Sonuçta onlarca büyük insan, sırf onuru için, hedeflerine ulaşmak için can vermişti. Onlar da umursanmalıydı. İşte böyle düşünüyordu Onibu kızları dikizlerken. Her insanın zaaflarından biriydi kızlar ona göre. Kimi bunu bastırır, kimi ise önemli şeylerle uğraşmaktan bunu bastırmaya vakit bulamazdı. Onibu son seçenekti insanlardandı…
Kaslarını göstere göstere limana vardı. O fark etmese bile kızlar onun arkasından konuşuyordu. Hatta bir ikisi gidip tanışmayı bile düşünmüşlerdi fakat bu işin erkek tarafından yapıldığı akıllarına gelince bu düşünceden vazgeçmişlerdi.
Geminin içine kıvançla girdi Onibu. Ardından tüm tayfasını güvertede topladı ve konuşmaya başladı ; ”Sevgili dostlarım, sonunda başlıyoruz… Yüzyıllar sonra insanlar büyük kahramanlar olarak bizi anacak. Eğer şimdiden ayrılmak isteyen varsa ayrılsın yoksa yolculuk süresinde ayrılmak isteyeni denize atarım…” dedi. Ardından diğerlerinin söylemek istediklerini dinledi ve sonunda o kutsal sözcükler döküldü ağzından ; "Demir Alın!"